SON DAKİKA

Jokerhaber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yuvama, sevdama, aşkıma yeniden dönüyorum!

AK Parti’ye üye olduktan sonra konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “27 Ağustos 2014 tarihinde milletimiz tarafından cumhurbaşkanlığı görevine seçilmem sebebiyle Anayasa gereği ayrılmak zorunda kaldığım, kurucusu olduğum partime, yuvama, sevdama, aşkıma bugün yeniden dönüyorum.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yuvama, sevdama, aşkıma yeniden dönüyorum!
Bu haber 02 Mayıs 2017 - 16:03 'de eklendi ve 94 views kez görüntülendi.

Tam 979 gün sonra bu hasret bittiği için hamdeden Erdoğan, “Bu ayrılık sadece bir resmi ayrılık, aramızdaki mesafe mevzuat gereği olan bir mesafeydi. Gönlümüz hep beraber oldu. Gönüllere sınır çizmek mümkün değil.” dedi.

AK Parti’nin kutlu bir davanın mirasını omuzlarında taşıyan bir parti olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Denizde damla misali olan 977 günlük ayrılığımızın sona eriyor olması beni bu bakımdan heyecanlandırıyor. Milletimiz adına yüklendiğimiz bu kutlu yürüyüşü daha güçlü ve kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Buna inancım tam. Biz yola milletimizle beraber çıkmıştık. Bugüne kadar her ne yaptıysak milletimiz için yaptık. Milletimizin duası sayesinde buralara geldik. Biz milletimiz için çalıştıkça onlar bize sahip çıktı. Yeri geldi milletimiz bizim için gövdesini siper etti.

Mesele milletimizdir, mesela bağımsızlığımızdır, hedeflerimizdir. Biz de milletimiz de bu gerçeği çok iyi biliyor. Bu anlayışla gecemizi gündüzümüze katıyoruz. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Bu bir veda değil bu yeni bir başlangıçtır demiş ve yeni dönemi bir Fatiha ile başlatmıştım. Partimizi kurduğumuz 2001 yılı Ağustos ayından 2014 Ağustos ayına kadar yaşadıklarımız tarihi bir dönüşümdür. AK Parti olarak bizim en büyük gücümüz milletimizin değerlerine sahip çıkmamızın yanında insanların hayat kalitelerini arttırmamızdır. Mütevazı kulübesinde yaşayanından en büyük şehrin en büyük kulesinde yaşayanına kadar herkes yararlanıyor. Hizmetlerimizde asla ayrımcılık yapmadık.

“GELMEM DİYENLER BEŞTEPE’NİN YOLUNU ÖĞRENDİ”

Bu ülkede kesinlikle kim ne derse desin 2. sınıf vatandaş yok. 80 milyon tamamı 1. sınıf vatandaştır. Teröre ihanete sapmayan her insanımızın başımızın üstünde yeri var. Ben değerli kardeşlerime bundan sonra yükümüzün daha ağır olduğunu hatırlatmak istiyorum. Değerli arkadaşlar, gönül olarak birlikte olsak da hukuken ayrı kaldığımız 2 buçuk yılı aşkın dönemde Türkiye çok önemli hadiseler yaşadı. Doğrudan milletin seçimiyle göreve gelen Cumhurbaşkanını hazmedemeyenler komik duruma düştüler. Akıllarına gelen her türlü direnişi sergilediler. Külliye üzerinden bizi yıpratmaya yönelik ahlaksızlıklar yaptılar. Nitekim milletimizin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne kendi evine sahip çıkmasına karşılık bu tavrı gösterenler kendilerine çeki düzen verdiler. Gelmem diyenler Beştepe’nin yolunu öğrendi. Suriye ve Irak’ta kötüleşen durumlar ciddi bir terör tehdidiyle bıraktı. Kürt kardeşlerimizi sokağa çağıran bir siyasi partinin ihaneti çok sayıda kardeşimizin hayatına mal oldu.

“FETÖ’NÜN TASFİYESİ KONUSUNDA ÖNEMLİ NOKTAYA GELDİK”

7 Haziran seçimiyle Türkiye ilk defa istikrar ortamını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. AK Parti’nin çoğunluk elde edememesi, muhalefet partilerininde çoğunluk oluşturamaması ülkemizi zor durumda bıraktı. Ülkemizi siyasi krizden çıkarıp 1 Kasım seçimlerine ulaştık. Ceylanpınar’da evlerinde uyurken polislerin şehit edilmesi bardağı taşıran son damla oldu. Türkiye bir yandan siyasi istikrarsızlığın bir yandan terör eylemleri nedeniyle zorlu bir imtihan yaşadı. Hamd olsun tüm imtihanlardan alnımızın akıyla çıktık. Suriye’den sınırlarımıza yönelen tehditleri tamamen kaldırmak için kapsamlı operasyonun sonuna geldik. FETÖ’nün tasfiyesi konusunda önemli noktaya geldik.

“ÖNÜNÜZE GELİP GÖZYAŞI DÖKENLER DE OLABİLİR. ACIRSAK, ACINACAK HALE GELEBİLİRİZ”

Milletimizin canı pahasına verdiği mücadeleyle, düşünün 29 gün sabahlara kadar bu millet 81 vilayette uyumadı. Bu neydi? Ülkesine sahip çıkmaktı, milletine sahip çıkmaktı. Başarısızlığa uğrattığımız bu darbe girişimi hepimiz için, dersler içermektedir. FETÖ başta olmak üzere, terör örgütleriyle mücadelenin kararlı ve süratli şekilde yürütülmemesi halinde başımıza neler geleceğini hep birlikte gördük. Bazıları diyor ki, burada haklı haksız şu bu vesaire… Değerli arkadaşlar, öyle veya böyle bir gerçeği bilelim ki, takiyyenin bir başka yapıldığı bir başka örgüt Türkiye’de yoktur. Bunlar kendilerini gayet iyi gizliyorlar. Biz şu ne dedi, bu ne dedi bakamayız. Ülkede bir yargı vardır, hukuk çalışmaktadır. Gereği neyse bu yapılacaktır. Zaman zaman arkadaşlarıma söylüyorum, önünüze gelip gözyaşı dökenler de olabilir. Acırsak, acınacak hale gelebiliriz. Bu gerçeği de görmemiz lazım.

Uygulamayı gördük, yaşananları gördük. Bu millete devlete karşı böyle bir darbe girişiminin dünyada emsali yoktur. Ve Pensilvanya’daki o terörist başı, oradan 170 ülkeyi yönettiğini ifade ediyor. 170 ülkeyi yönettiğini ifade ederken, sadece yıllık gelirinin 750 milyon dolara tırmandığı bir kaynak var. Amerika’daki devlet ödemeyi bizzat yapıyor. Rastgele herkese böyle bir ödeme yapılabilir mi? Bütün bu soru işaretlerinin cevabını bulmamız gerekiyor.

AÇMADIĞINIZ TAKTİRDE GÜLE GÜLE

Almanya’daki gelişmelere bakıyoruz, felaket. Avrupa’da her türlü destek bunlara (FETÖ) veriliyor, bir de PKK’ya veriliyor. Peki bunlar niye veriliyor? Güçlenen Türkiye’nin önünü kesmek için veriliyor. Eğer benim bir bakanım uçuş izni alamıyor, Avrupa’ya gidemiyorsa bu soruya bizim cevap bulmamız gerekiyor. İşte şimdi de ne diyorlar, ‘Peki biz bundan sonra ne yapacağız’ diyorlar. Bugüne kadar ne yaptığınız ortada. ‘Bundan sonra ne yapacağız’ demek ne demek? Bundan sonra yapacağınız bir şey var, nedir o? Bugüne kadar açmadığınız şu fasılları açmaktan başka çareniz yok, açarsanız ne ala, açmadığınız takdirde güle güle.”  

Türkiye bunların kapı kulu değildir. Bugüne kadar ne söylendiyse, ne denildiyse bunlar hepsi yerine gelmiştir. Şimdi bir haber, dün alıyorum. Yakında NATO zirvesi var, orada görüşme talepleri var. Eee? Yukarıdan aşağı 5 madde saymışlar, ilk adımın Türkiye’nin atması gerekir, OHAL kalkması gerekir… Geçin bunları geçin, siz ne yapacaksınız onu söylesin. Sen önce git Fransa’daki OHAL’i kaldır. Biz bu terörle mücadeleyi neyle vereceğiz? Orada 10-15 tane terörist öldürüldü Fransa’da bundan dolayı OHAL ilan ettiler. Bizde bir darbe teşebbüsü var. 249 şehidimiz var, 2193 gazimiz var. Biz ohal ilan edemeyeceğiz… Böyle bir şey olabilir mi?

“SIRADA MÜNBİÇ VE BİLDİĞİNİZ GİBİ RAKKA VAR” 

Şimdi sırada Münbiç ve bildiğiniz gibi Rakka var. Burada tabi ki hedef tabi koalisyon güçleriyle beraber ne yaparız? Yarın sayın Putin ile görüşeceğiz, konuşacağız. Temenni ederim ki oradan hayırlı bir neticeyle döneriz. 16’sında da Amerika seyahatimiz var. Bunları bir bütünlük içerisinde ele alır da buralardan yeni bir süreci başlatabilirsek, inşallah orada Suriye’de hatta Irak’ta yeni bir dönemin adımları atılmış olur.

PKK’nın FETÖ’nün DEAŞ’ın ve diğer terör örgütlerinin ortak amaçlarına karşı biz uluslararası bazda ne yapacağız? Amaç bu ülkeyi bölmektir, bu ülkeyi çökertmektir. Şimdi bütün arkadaşlarımdan istirhamım şudur. Biz milletimizi bölmek isteyenlere karşı, milletimizin birliğini sağlamamız lazım. Biliyorum 16 Nisan için Türkiye’nin dört bir yanında çok çalıştınız, 81 vilayette bu çalışmayı şimdi tek millet anlayışıyla taçlandırmamız lazım. 

“BİZ ÇAĞRIMIZI DAVETİMİZİ YAPARIZ. GELEN GELİR, GELMEYENE SÖYLEYECEK BİR ŞEYİMİZ YOK” 

Bunu başarmamız lazım. Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkesi vesaire, tek millet olacağız. Bunu başarmak bizim görevimizdir. Kucaklıyoruz, kucaklayacağız. Bizim bu havuza herkes gelmek zorunda değil. Sevgililer sevgilisinin davetine herkes icabet etti mi? Etmedi. Biz kimiz ki? Biz çağrımızı davetimizi yaparız. Gelen gelir, gelmeyene söyleyecek bir şeyimiz yok. Bizim bayrağımıza alternatif bir bayrak düşünülemez. Ve biz o paçavralara o niyetle bakanlara da biz o niyetle bakmayız. 

“ONLARIN KUZEY SURİYE’DEKİ HEVESLERİNİ KURSAĞINDA BIRAKACAĞIZ” 

Gereği neyse onlara da onu yaparız. PYG, YPG, onların kuzey Suriye’deki heveslerini kursağında bırakacağız, bunu da herkes böyle bilmelidir. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Kimse 780 bin kilometre karelik vatan topraklarını bölemez. Kimse böyle bir gayretin içine girmesin. 

“DURAKLARA “ERDOĞAN’A ÖLÜM” DİYE YAZILAR YAZDILAR” 

15 – 20 yıl önce kim derdi Hakkari’ye bir Selahaddin Eyyubi havalimanı yapılacak… Ağrı’ya kim derdi? Bunları bu iktidar yaptı. Bu ülkede ayrımcılık, bölücülük olmasın diye yaptı. Kimse AK Parti’yi bölücü olarak değerlendiremez. Batının uşakları buraya gelip, Diyarbakır şurası burası dolaşıp kalkıp şu ifadeleri kullanabilirler “Türkiye’de bölücülük var” Asla. Asıl ayrımcılık onlarda. İsviçre’deki önce parlamentonun önüne pankart asmışlardı, şakağıma tabanca dayamışlardı. Zürih’te büyükelçiliğimizin camına boya sıkmışlar, duraklara “Erdoğan’a ölüm” diye yazılar yazdılar. Peki nerede İsviçre’nin polisi? Ne iş yapar bunlar? Türkiye’nin büyükelçiliğine böyle bir şeye müsaade eder miyiz? Bir ufak hareketlenme olsa, güvenlik güçlerimizin ilk işi oralarda tedbir almaktır. 

Ve tek devlet… Devlet içinde devlet, bizim başka bir devlet anlayışımız yok. 

“YÜZDE 51,4 BİR AK PARTİ OYU DEĞİLDİR… YÜZDE 48,6 DA BİR CHP OYU DEĞİLDİR”

Anayasa değişikliğine evet diyen 25 milyon 200 bin vatandaşımıza teşekkür ediyorum. Hayır diyen kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Şunu da tabi burada açık ve net söyleyeyim. Yüzde 51,4 bir AK Parti oyu değildir. Ama şunu da söyleyeyim, yüzde 48,6 da bir CHP oyu değildir. Onun için kimse kimseyi aldatmasın. Önümüzde yerel seçimler var, 2019’un kasımında parlamento ve başkanlık seçimi var. Orada her şey daha net ortaya çıkacaktır.
Yahu AİHM’in böyle bir görevi yok. Bu ülkenin seçimle ilgili karışma yetkisi yok. Tabi yenilen pehlivan yenilgiye doymuyor. Onun için sabırlı ol, bak 2019’da seçimler var. O seçime iyi hazırlan, milletin gönlüne gir, millet de gönlünde size bir yer ayırsın. Ama hala Türkiye’yi ne kadar Türkiye düşmanı varsa, teröristler varsa, o teröristlerle beraber kampanya sürdürecek kadar ne yazık ki seviye kaybına uğruyorlar.

Hizmet gereklidir, ama hizmet yeterli değildir. Aslolan yeterli olanı yapmaktır. Yeterli olan nedir? Halkımızın gönlüne girmektir, halkımızın gönlünü kazanmaktır. 

Bir gece geç kaldık. Recep Akdağ bey ile beraberdik. Dönüşte dedim ki ya bir çatkapı yapalım. Çıktık, tabi  bizi görünce ev sahibesi gelini kızı şaşırdılar. Dedik ya evin beyi yok mu? Bey dedi, şu anda sürülerle beraber. Meğerse çobanmış. Bize ikram edeceğiniz bir şey var mı dedim. Buyrun dedi, malum tandır, peynir, petek, bal hemen onlar geldi, çay geldi. Hemen telefonla da beyini arıyor. “Bey bey başbakanım bizde” O da diyor ki, “İyi bakın ha” diyor. Verdi telefonu bize, “yakın uzak neredesin” dedim. “uzaktayım başbakanım” dedi. Gerçekten ikram izzet, oradan çıktık. Şehre gelmeden, dedim ki bir kapıyı daha çalalım. Bir çatkapı daha yaptık. O evin sahibi filan oradaydı. Ve hemen kahve ikramı için evin gelinine ev sahibesi talimat verdi, kızımız da kahveyi getirirken düşürdü ve eli kesildi. Ben de Recep beye dedim ki, recep hemen al hastaneye götür. O zaman da o yeni hastanelerden biriydi, götürdü, dikiş filan atıldı. Neyi diyeceğim, söyleyeceğim şey şu. Bu insanlar bizim insanımız. Ben onlar Kürt müdür, Zaza mıdır, böyle bir şey bilmiyorum. Çat kapı yaptım. 

Ve bizim bu anlayışı yaygınlaştırmamız lazım. Durmayacağız, çat kapı yapacağız. Parası pulu olanlara gidelim de, diğerleri kenarda bırakalım yok. Biz öbürlerine gidelim. Öbürlerini öteleyelim mi, hayır. Ancak buradaki samimiyet orada yok. Onun için de biz kuradan çıkar gibi çat kapı yapalım gidelim. Bu bambaşka bir heyecan, zevk. Bunu yapalım.

Ve bizi yanlış bilene doğrusunu da anlatalım. Toplumun hiçbir kesimini ihmal etmeyeceğiz. Gençlere ve kadınlara özel önem vereceğiz. Ben de eşime, Semiha hanıma teşekkür ediyorum. Binali beyden geri kalmayalım. Tabi tüm bakan arkadaşlarımızın eşlerine, milletvekili arkadaşlarımızın eşlerine, hanım vekillerimizin kendilerine teşekkür ediyorum. 

Hep söylüyorum. Faiz enflasyon. Bir sebep netice meselesidir. Onun için bu adımı atacağız. Mevcut projeleri süratle tamamlayacak, yenilerini hemen devreye alacağız. Savunma sanayi projelerimiz kritik öneme sahip. Bu alanda ülkemize ileri teknoloji katkısı olmayan hiçbir proje bizimi için muteber değildir. 

 

HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.
POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA