Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti öncesi önemli açıklamalarda bulundu.

Deniz Baykal’ın, ‘Abdullah Gül’ün yüzde 49’un adayı olabileceği’ yönündeki açıklamasına cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onu değerlendirmeyi gereksiz buluyorum. Bu tamamen bir virüs hareketidir, bir fitne hareketidir. Sayın Baykal bu işleri oynamayı bıraksın da kendi başının çaresine baksın.” diye konuştu.

“SURİYE VE IRAK’IN PLANLAMASINI YAPACAĞIZ”

Erdoğan, “Ekonomik ilişkilerde ele alacağımız konular olduğu gibi, bölgesel konularda Suriye bu işin başını çekmekte. Bunun yanında Irak konularımızdan biri. İnşallah Soçi’de alınan kararların hayata geçirilmesine dair bundan sonra ne yapacağımızın planlamasını yapacağız. Sayın Putin’le iki ülke ilişkilerinin eski seviyesine çıkması için yoğun çaba harcıyoruz.” diye konuştu.

Rusya ile siyasi olarak en üst düzeyde tesis edilen bir güven ortamı olduğunu ifade eden Erdoğan, “Siyasi, ticari ekonomik kültürel ve turizm alanlarında bunun olumlu yansımalarını siz takip ediyorsunuz. Bunun daha da artarak devamını istiyoruz. Stratejik alanlardan olan enerji konusuna da büyük önem veriyoruz. Son dönemlerde ciddi adımlar attık Türk Akım projesi ilerliyor. Santralleri ne kadar öne çekersek bunun iki taraf için de iyi olur.” ifadelerini kullandı.

Ekonomik ve ticari sıkıntıların ivedilikle çözüme kavuşturulmasının gündemlerinde olduğunu belirten Erdoğan, “Ne Rusya’nın ne Türkiye’nin bürokrasiye kurban edilecek tek bir saniyesi bile yoktur. Birçok alanda ticaret hacmi hedeflerine ulaşmak istiyorsak birlikte bir gayret içerisinde olmamız şart.” şeklinde konuştu.

Suriye’nin en önemli gündem başlığı olduğunun altını çizen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suriye meselesinde oldukça verimli bir işbirliğimiz söz konusu. Siyasi çözüm umudunun tekrar yeşermesi için birçok adım attık. Siyasi çözüm artık ortak hedefimizdir. Suriye’de nüfuzu olan ülkelerin artık elini taşın altına koyması gerekir. Şunu da bilmek gerekir ki nüfuzun ötesinde 911 kilometrelik sınırı olan Türkiye’nin konumu her şeyin üstündedir.”

SORU-CEVAP

ERDOĞAN’DAN KABİNEDE REVİZYON İDDİALARINA YANIT

Kabine revizyonu hükümetin gündeminde yok.

TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!

BAŞBAKAN YILDIRIM’I KABULÜNDE NELER KONUŞULDU?

Başbakan Yıldırım’ı kabulü konusunda Erdoğan, “Özellikle devlette atılan bazı adımlar var, bu adımlarla ilgili olarak beraber görüşmemizi gerektiren konular vardı, bu konuları beraberce paylaşma fırsatı bulduk.” diye konuştu.

BELEDİYELERDE BAZI TASARRUFLAR OLACAK MI? AK PARTİ YÖNETİMİNDE DEĞİŞİKLİK OLACAK MI?

Doğmamış çocuğa don biçiyorsunuz. Resmen böyle bir görev tevdi edilmesi halinde atılacak adımları görme ,imkanınız olacak. Eğer böyle bir görev şahsıma tevdi edilirse tabii ki yeniden ele alınıp değerlendirme olabilir. Tabii ki ciddi istişareler neticesinde olacaktır. Belli bir bölgenin temsil edildiği değil 81 vilayetin temsil edildiği bir yapının oluşması benim şiarım olmuştur.

KILIÇDAROĞLU’NUN PARTİLİ CUMHURBAŞKANI AÇIKLAMALARI

Yoruma gerek bulmuyorum. Sadece kendine bir tavisyem var. öncelikle kendi siyasi tarihinin geçmişini okusun. ‘Aykırı sese tahammülüm yok, gereğini yaparım’ dedi. Tavsiyem şu; siyasi tarihi hele hele partisinin siyasi geçmişini iyi öğrensin.

AK PARTİ’YE ÜYELİĞİ

O yapının ilk harcından beri emeğim var. Temelini attık, hamdolsun ortaya güzel bir eser çıkardık. O günden bugüne de yapı güçlenerek bugünlere geldi. Burada tabi duygusal olmamak mümkün değil. Zaten o yasayı kimler hazırlamışsa oradan partisinden istifa etmesi gerekir ibaresini oraya kimler düşmüşse bu bir siyasi cinayettir. Benzetmeler yapılıyor; maça çıkan hakem partili olur mu? bir takımın üyesi olur mu? Gibi yaklaşımlar çok yanlış. Üye olması şart değil, orada kaydı olsa ne yazar olmasa ne yazar. Mesele adil olarak yönetmektir. Maçta da adil yönetmektir, ülkeyi de adil yönetmektir. Başbakan bir partili olarak ülkeyi yönetmiyor mu? Nihai kararı verecek olan milli iradedir. Eğer adil olmayan bir yönetim söz konusuysa görevi veren millet almasını da bilir. Ondan önce biz 367 garabetini yaşadık. Bunu neyle izah edeceksin? Onun kabul etmessiniz bunu etmessiniz, en sonunda bunu da kabul etmiyor musunuz? O zaman haydi millete! Şimdi milletin verdiği kararı da kabul etmiyorlar. ,İşte CHP zihniyeti budur. Bunların geçmişten bugüne nasıl geldiğini görürsünüz? Biliyorsunuz kasetle gelen bir kişi kimden görevi aldığı belli! Bunlar bizi ilgilendirmiyor. Biz kendi işimize bakacağız.