12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Kadınlar ile erkeklerin en çok tartıştığı konulardan biri de uyurken kimin daha çok horladığı. Uzmanlar, kas yapılarındaki farklılıktan dolayı horlamanın erkeklerde kadınlara oranla daha sık görüldüğünü belirtiyor.
Çoğu çiftin kabusu olan ve uykusuz gecelerin habercisi olan horlama, horlayan kişiden daha çok o kişiyle birlikte uyuyan veya yakınında bulunanları rahatsız ediyor. Çiftler arasında en çok kimin horladığına yönelik tartışmalara ise uzmanlar son noktayı koydu.
KBB Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kazkayası, kas yapıları nedeniyle erkeklerin kadınlardan daha çok horladığını belirtti.
Horlamayı oluşturan darlığın üst solunum yollarında burun, geniz, dil kökü, bademcikler ve yutak çevresindeki daralmayla ilişkili olduğuna vurgu yapan Kazkayası, “Havanın geçtiği alan daraldıkça doğal olarak horlama da şiddetlenecektir. Özellikle uykuda sırtüstü pozisyonda yatarken kasların iyice gevşemesiyle yumuşak damak, küçük dil ve dilin de arkaya kayması sonucu horlama daha belirgin hale gelir. Kadınların yüzde 10, erkeklerin ise yüzde 30’unda horlama görülüyor. Kadınların kas yapılarındaki farklılık nedeniyle horlama daha az izleniyor ancak menopoz sonrasında kadınların da horlama oranlarında artma oluyor.” diye konuştu.
SİGARAYI BIRAKIP, KİLO VERİN
Uykuda solunum düzensizliklerine neden olmayan horlamanın bazı önlemlerle hafifletilebileceğinin altını çizen Kazkayası, horlamaya karşı alınabilecek önlemleri ise şöyle sıraladı:
“Öncelikle sigaranın bırakılması ve kilo vermek şarttır. Okyanus suyu ile burun temizliği yapılabilir. Gece yatağa gitmeden en az iki saat önceden yemeyi bırakmak, akşam yemekleri sonrası abur cubur atıştırmalara son vermek ve uyku saatlerinden önce alkollü içki almamak bu tedbirlerden bazıları olabilir. Yüksek yastıkla yatmak ya da yatak başını yükseltmek ve uykuda sırtüstü pozisyona dönememek için pijamanın sırt kısmına tenis topu büyüklüğünde bir top bağlamak oldukça işe yarar önlemlerden. Bu palyatif önlemlerin yetersiz kaldığı durumlarda Kulak Burun Boğaz muayenesi sonrasında hastalarımız uyku laboratuvarında bir gece uyutulurlar ve ileri tanı bu şekilde konur.”
UYKU APNESİ ÖLÜM RİSKİ TAŞIYOR
Uyku apnesinin uykuda 10 saniyeden fazla süren nefes durması sonucunda ölüme kadar uzanabilecek bir risk taşıdığını ifade eden Dr. Kazkayası, “Burada horlamaya sebep olan faktörler çok ileri derecede hastayı rahatsız ederler. Boyunun kısa ve kalın olması bu durumu daha da komplike hale getirir. Hastalarda horlama, sabahları yorgun kalkma, uykuyu alamama, gündüz uyuklama hali, uykuya temayül, baş ağrısı, çarpıntı, ritim bozuklukları ve hipertansiyon şikayetleri görülebilir.” şeklinde konuştu.