12:02 - Yabancılara konut satışında rekor!
15:11 - Elektrikli süpürge devi otomobil üretecek!
14:15 - TÜRGEV’in sunucuları hacklendi!
12:59 - Twitter’da devrim gibi yenilik!
13:02 - Kaybolan Honor modelini bulana ödül!
11:23 - Uzun zamandır beklenen Samsung Galaxy A8 güncellemesi geldi
15:06 - YSK’dan flaş KHK’lı seçmen kararı!
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, sıcak hava ve nemin tuzlu suyla birleşince tansiyon hastaları için risk oluşturduğunubelirterek, bu hastalığı bulunanların dikkat etmeleri uyarısında bulundu.
Sıcakların artmasıyla birlikte insanlar tatil yörelerine atarak kendilerini denizin serin sularına bıraktı. Deniz her ne kadar insanları rahatlatsa da sağlık açısından bazı riskler taşıyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yavuz Örnek, deniz suyunun tuzlu olması nedeniyle yüksek tansiyon hastaları için risk oluşturduğunu söyleyerek, dikkatli olunması çağrısında bulundu.
Yüzmenin kalp damar hastalıkları, yaşlılığı geciktirme, kas, romatizma ve daha pek çok konuda faydalı bir spor olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Örnek, “Ancak bu faktör bazı kişiler için geçerli değildir. Mesela tuza bağlı yüksek tansiyon hastaları bundan müstesnadır. Çünkü, deniz gibi tuzlu sulara girmek ve uzun süre kalmak, tuza bağlı tansiyon hastaları için risklidir. Risk, suda kalma süresi uzadıkça daha da artmaktadır. Tuzlu sularda uzun süre kalınca sudaki çözünmüş tuz, bedene difüzyonla geçer. Bu da vücuttaki tuz oranını artırarak tuza bağlı tansiyon hastalarının tansiyonunu yükseltir ve kalp krizine sebep olabilir.” dedi.
Sıcak hava ve nemin tuzlu suyla birleşince tansiyon hastaları için daha da riskli olduğunu anlatan Örnek, “Tuza bağlı tansiyon hastaları için tuzlu suya girmeden önce soğuk suya sıkılmış bir veya en az yarım limonun suyunu içmeyi önemle tavsiye ediyoruz. Ayrıca, bu tansiyon hastalarının tuzlu sulara girmeden önce doktoruna danışmasının oldukça faydalı olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
DENİZDEN ÇIKINCA TATLI SU İLE DURULANMALI
Orta yaş üstü bazı kişilerin tuza bağlı tansiyon hastası olduğunu bilemeyebileceği vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Örnek, “Bu kişiler tansiyonlarını ölçtürdükten sonra tuzlu sulara girmelidir. Ayrıca, kısa süreliğine de olsa denize giren tuza bağlı tansiyon hastalarının sudan çıkar çıkmaz tatlı suyla durulanması gerekmektedir. Bu kişilerin yanında mutlaka tansiyon hapı bulundurması da sağlıkları açısından oldukça önemlidir. Ayrıca, yüksek tansiyon hastası olmayan yaşlıların da suda kısa süre kalması ve yanında mutlaka tansiyon ilacı bulundurması hayati önem taşımaktadır.” diye konuştu.
Tansiyon hastalarının tuz oranı yüksek sıcak kaplıca sularında da fazla kalmaması gerektiğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Örnek, “Tuz oranı yüksek olmayan kaplıca sularındaki minerallerin tansiyonu düşürücü etkisi var. Denizlerde ise bu mineraller çok düşük bulunur. Tansiyon hastaları deniz yerine bu kaplıcaları hatta mümkünse göl, nehir, havuz gibi yerleri tercih etmelerini öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.